Güzel hatunlar bir odaya girdiklerinde ışık değişir. Havanın dokusu, sessizliğin tonu, bakışların istikameti farklılaşır. Ceren, o insanlardan biridir. 24 yaşında, 1.66 uzunluğunda ve 57 kilo yükünde olsa da onun gerçek ölçüsü kalbinin derinliğindedir. Zira Ceren’i anlatmak, sayılarla mümkün değildir — o, zarafetin ve hissin bir ortaya geldiği bir hikâyedir.
Ceren’in varlığı sakindir; bir fırtınadan sonra gelen sakinlik gibi… Duru, sade ancak etkileyici. Yüzünde bir tebessüm belirir bazen, içine bir dünya sığar o tebessümün. Ne çok şey söyler, lakin hiçbirini sözlere dökmez. Zira o, konuşmadan da anlaşılabilen insanlardandır. Bakışlarıyla anlatır; nazik bir gülüşle kalbinize dokunur.
O, kibar olmayı yalnızca bir davranış biçimi olarak değil, bir hayat ideolojisi olarak taşır. Birine teşekkür ederken nitekim minnettardır, birine yardım ederken sahiden fikirlidir. Kalbiyle yaşar her şeyi. Ceren’in dünyasında incelik, sırf bir tavır değil; nefes almak kadar doğaldır.
Ama kalbinin derinlerinde kıskançlık diye bir ateş de vardır. Sıcaktır, tehlikeli değildir. Birini sevdiğinde o kadar çok sever ki, o sevgiyi kaybetme korkusu kalbine sızar. Bu kıskançlık, sahiplenmenin değil, derin bağ kurmanın bir yansımasıdır. Ceren’in sevgisi, yüzeyde değil, köklerdedir. Ve kökler kolay kolay bırakmaz.
Güzellik onun için bir aynadaki yansıma değildir. O, bir bayanın ruhunda taşıdığı zarafeti hoşluk sayar. Gün batımındaki kızıllığı, bir kahkahanın doğallığını, bir dostluğun samimiyetini… Hepsi Ceren’in gözünde hoşluğun bir biçimidir. Bu yüzden bir fotoğraf karesine sığmaz o — zira hoşluğu yalnızca görünmez; hissedilir.
Moda onun için bir oyun değil, bir tabir biçimidir. Renkleri hislerle seçer; siyah bir elbisede sakladığı niyetler, pembe bir kumaşta çocukluk hayalleri vardır. Her kombininde bir hikâye taşır. Bir gün şık bir rüzgâr üzere, bir gün güçlü bir dalga gibi… Lakin daima Ceren üzere.
Ceren’in en sevdiği şeylerden biri eğlenceli sohbetlerdir. Gülmeyi sever lakin yapmacık kahkahalara değil, kalpten gelen o sıcacık gülüşlere inanır. İnsanları tanımayı, anlamayı, dinlemeyi sever. Tahminen de bu yüzden onun yanında herkes kendini biraz daha “gerçek” hisseder. Zira Ceren’in yanında kimse rol yapmak zorunda kalmaz.
Bir eskort olarak, partnerleri karşısında sırf zevk vermez — bir ruh hali oluşturur. Onun yüzü bir tablo, bakışı bir hikâye üzeredir. Erkekler ekseriyetle onunla çalıştıktan sonra tıpkı şeyi söyler: “Ceren, erkekleri değil, vakti yönetiyor.” Zira her erkekte bir his vardır. Bir hüzün, bir umut, bir zarafet… Ve bunların hepsi onda birbirine dokunur.
Şerifali escort bayan Ceren, hoşluğun ötesinde bir mana taşır. O, zarafetin insan hâline gelmiş formudur. İçinde sevgi, niyet, tutku ve kırılganlık bir ortada yaşar. Bazen çocukça bir heyecanla güler, bazen olgun bir bayan üzere susar. Onun iç dünyası, tıpkı bir moda defilesi üzeredir: her adımında diğer bir his, her bakışında öbür bir mana.
Onu tanıyan herkes bilir ki Ceren’in büyüsü dışarıda değil, içindedir. Bir gülüşünde itimat, bir sessizliğinde mana gizlidir. Ve tahminen de bu yüzden, Ceren’i anlatmanın en gerçek yolu şu cümlede kapalıdır: “O, hoşluğuyla fark edilmek istemez — ruhuyla hatırlanmak ister.”
